1. Anasayfa
  2. Makaleler

Çernobil Fil Ayağı, Pripyat, Ukrayna, 1986

Çernobil Fil Ayağı, Pripyat, Ukrayna, 1986
Çernobil Fil Ayağı. Radyasyonun azaldıktan sonra çekilen bir fotoğraf
REKLAM Reklam REKLAM

Bu felaketten bir canavar doğdu: Çernobil Fil Ayağı. Reaktör kalıntılarının derinliklerinde gizlenen bu canavar, dünyadaki en tehlikeli nesneler arasında yer alır. Erimenin hemen ardından oluşan bu canavarın yanında 300 saniye geçirmek kesin bir ölümle sonuçlanacaktır. Bugün bile, gücü zayıflamış olmasına rağmen etrafına ısı ve ölüm yaymaya devam etmektedir.

Çernobil Fil Ayağı Nasıl Oluştu?

Çernobil felaketinde, 26 Nisan 1986 günü gece yarısı saat 01:23’te, yüksek sıcaklıktaki nükleer yakıt çubuklarını soğutmak için kullanılan su seviyesinin düşmesi ve reaktörlerin tasarımından kaynaklı kusurları sonucu muazzam miktarda buhar ortaya çıktı. Ortaya çıkan buhar 4. reaktör çekirdeğini çevreleyerek, radyasyonu tutan, soğutucu akışkan ile reaktöre arasındaki 1000 tonluk plakayı yerinden sökerek büyük bir patlamaya neden oldu. Birkaç saniye sonra, ilkinden çok daha büyük bir ikinci patlama, reaktör binasını harabeye çevirdi. Daha sonra hasarlı reaktör ve 3 numaralı reaktörde yangın çıktı. Patlamalar sırasında reaktörler hala çalışıyordu.

Bu fotoğraf felaketten 10 yıl sonra çekildi, bu fotoğraf çekildiğinde Çernobil Fil Ayağı ilk günün sadece onda biri kadar radyasyon yayıyordu. Yine de, bu radyasyona 500 saniye maruz kalmanız ölümcül olabilir.
Bu fotoğraf felaketten 10 yıl sonra çekildi, bu fotoğraf çekildiğinde Çernobil Fil Ayağı ilk günün sadece onda biri kadar radyasyon yayıyordu. Yine de, bu radyasyona 500 saniye maruz kalmanız ölümcül olabilir.

Nükleer yangın nihayet kontrol altına alındıktan sonra, işçiler reaktör çekirdeğinin ne durumda olduğunu öğrenmeye çalıştılar. Reaktörün altındaki beton katman çok sıcaktı ve kırılmıştı. Uzaktan kontrollü bir kamera yardımıyla, 4. reaktörün bodrumunda, iki metreden daha geniş ve yüzlerce ton ağırlığındaki, “Fil Ayağı” olarak adlandırılan yoğun radyoaktif kütle görüntülendi.

Çernobil Fil Ayağı İçeriği

Fil Ayağı olarak adlandırılan bu kütle, erimiş beton, kum gibi malzemelerin radyoaktif maddelerle birleşmesinden oluşan katı bir kütledir. Normalde bulunması gereken katın bir altındaki bodrum katında bulunmuştur. 1986’daki “Fil Ayağı’nda” radyasyon seviyesi saatte 10.000 röntgen olarak ölçüldü, bu seviye her dakika için ölümcül seviyede radyoaktif parçacık saçıldığını gösteriyor. Sadece 30 saniye maruz kaldıktan sonra kurbanlarda baş dönmesi ve halsizlik görülür, bir hafta içindede kurban ölür. İki dakika boyunca maruz kalınırsa, kurbanın vücudunda hücresel kanamalar başlar; dört dakikada: kusma, ishal ve ateş görülürken, 300 saniye maruz kalan kişinin sadece iki gün ömrü kalmış demektir.

1986 Mayıs’ında, santralde bir inşaat başladı, santralin üzeri kalın bir beton tabakası ile örtüldü. Ancak tamamen kapatılmadı: araştırmacıların ve çalışanların girebilmesi yada gözlem yapabilmeleri için bazı noktalar açık bırakıldı. Çernobil’in en iyi ihtimalle en az önümüzdeki 100.000 yıl boyunca zehirli radyoaktif madde saçmaya devam edeceği tahmin ediliyor. Patlamadan sonra reaktörde çalışan insanların tamamı ise olaydan bir yıl kadar sonra öldüler.

Neden Çernobil felaketindeki tüm fotoğraflar puslu diye soracak olursanız; sebebi Sovyetler Birliği’nin fotoğrafçılık teknolojisinde geri kalmış olması değil, radyasyonun fotoğraf filmlerini etkiliyor olması.

Peki bu kadar yüksek radyasyonda bu fotoğraflar nasıl çekildi?

Güvenli bir mesafeden, tekerlekli bir kamera yardımıyla Fil Ayağı görüntülendi. Dikkatli bir incelemeyle Fil Ayağı’nın tamamının radyoaktif maddeden oluşmadığı saptandı. Aslında, kütlenin sadece küçük bir kısmı radyoaktif maddeden oluşuyordu; geri kalan kısım erimiş ve birbirine karışmış beton, kum ve diğer maddelerden oluşuyordu. Zamanla, Fil Ayağı parçalandı, kabardı ve yüzeyi çatladı. Ancak yıllarca yaklaşılması yine de çok tehlikeli.

Radyasyon neden tehlikelidir?

Radyoaktif atomlardan yayılan parçacıklar çarptıkları atomları ve molekülleri bozmak için yeterli enerjiye sahiptirler. Radyasyonun kanser riskini artırmasının nedeni, bozucu partiküllerin vücudumuzda ölümcül tahripler yaratmasıdır. DNA’mız kromozomlardan oluşuyor, kromozomlar ise zincir şeklinde milyarlarca yapı taşından. Ancak radyasyon, bu zincir dizilerini parçalayabiliyor, DNA’yı (ve diğer önemli molekülleri) bir arada tutan bağları yok edebiliyor veya değiştirebiliyor. Kilit bileşenlere yeterince hasar vermesi halinde hücrelerde düzensiz bir çalışma meydana geliyor ve bu da ölümcül etkilere yol açıyor. Örneğin, hasar gören hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına neden olarak kanser ortaya çıkıyor.

Çernobil felaketinden kaç kişi etkilendi?

7 milyondan fazla insan Çernobil felaketinden etkilendi. En çok etkilenen bölgeler Belarus, Rusya ve Ukrayna oldu. Ancak, kuzey İngiltere’deki koyunlar ve Laponya’daki ren geyikleri öldürülmek zorunda kaldı.

KAYNAKLAR: 1

Okumaya Devam Et
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    alk_lad_m
    Alkışladım
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 1
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    k_zg_n_m_
    Kızgınım!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

REKLAM Reklam REKLAM