Albert Kahn’ın koleksiyonunun bir parçası olan bu eski renkli fotoğraflar, 1913’te fotoğrafçı Stefan Passe tarafından çekilmiş ve Moğolistan‘daki günlük yaşamdan sahneleri tasvir ediyor. Passe’nin yolculuğu sırasında Moğolistan, tam özerkliğe ve kendi teokratik liderlerine sahip Rus İmparatorluğu’nun himayesi altındaydı.
1909’da Kahn, şoförü ve fotoğrafçısı Alfred Dutertre ile iş için Uzak Doğu’ya gitti ve yolculuktan birçok fotoğrafla döndü.
Bu, onu tüm Dünya’nın fotoğraf kaydını toplayan bir projeye başlamaya sevk etti. Jean Brunhes’i proje direktörü olarak atadı ve ilk renkli fotoğrafçılığı, otokrom plakaları ve erken sinematografiyi kullanarak gezegenin görüntülerini kaydetmeleri için her kıtaya fotoğrafçılar gönderdi. 1909 ile 1931 yılları arasında 72.000 renkli fotoğraf topladılar.
Dünyaya Cengiz Han’ı veren ve tarihin en büyük bitişik imparatorluğuna sahip olan karayla çevrili Moğolistan, 17. yüzyılda Çin’in Qing Hanedanlığı’nın bir tebaası haline geldi.
Göçebe bir Budist ülkesi olan Moğolistan’ın 20. yüzyılın başlarında erkek nüfusunun neredeyse üçte biri keşişlerden oluşuyordu.
20. yüzyılın başında Moğolistan tarımsaldı ve halkı sosyal ve ekonomik olarak oldukça tabakalaşmıştı. İki sınıf vasal vardı: Mançu yasası altında yerel soyluların ve sivil yöneticilerin ömür boyu serfleri olan khamjlaga ; ve manastır mülklerinin vasalları olan shavi .
Çay, pirinç ve tütün gibi temel ihtiyaç maddelerinin ticareti, isteyerek yüksek faiz oranlarıyla kredi veren Çinli şirketlerin elindeydi.
Para birimi, hayvancılık birimlerinin yanı sıra çay tuğlaları, küçük gümüş külçeler ve bazı yabancı madeni paralardan oluşuyordu. Memurlar ve soylular borca girince halk üzerinden aldıkları ayni vergileri artırıyorlardı.
Fotoğraf Galerisi
